Dün akşam ana haberlerde bir haber izledim.
Türkiye öyle bir ülke oldu ki bilen de konuşuyor bilmeyende.
Birinin canı yanıyor çığlık atıyor, haber kanalları da tek taraflı o çığlığı haberlerde duyuruyor.
Bu mu gazetecilik? Bu mu habercilik?, Bu mu vicdan!!!!
Konu Meşhur Trafik Sigortası fiyatları.
Neymiş efendim 3000TL’lik bir aracın trafik sigortası bile 1000TL civarında çıkıyormuş.
50000 TL’lik aracın da trafik sigorta fiyatı yaklaşık aynı rakamlar çıkıyormuş.
Bir taksici konuşuyor; “Bu bir soygundur, Sigorta şirketleri oturduğu yerden para kazanıyor.”
Nasıl oluyor bana biri anlatabilir mi?
Tavan fiyat uygulamasını getiren Hazine Müsteşarlığı,
Değer kaybı uygulamasını getiren Hazine Müsteşarlığı,
Bedeni zararlardaki geriye dönük hasar uygulamalarına müsade eden Hazine Müsteşarlığı,
Tüm bunları uygulamak zorunda kalan Sigorta şirketleri..
Hasarı ödemek zorunda kalarak 1.7 Milyar zarar eden sigorta şirketleri
Son on yılda 7 milyar TL zarar eden yine sigorta şirketleri…
Tavan fiyat uygulaması ile Fiyatı belirleyen Hazine müşteşarlığı, Kazayı yapan Sigortalı, Hasarı Ödeyen Sigorta şirketi, Komisyonu düşen Acente…!!!
Şimdi soruyorum,”oturduğu yerden para mı kazanıyor yoksa her yerde köşeye sıkışarak sigorta şirketleri zarar mı ediyor?”
“E tabi bundan önceki dönemlerde doğru fiyatlandırma yapmayan ve portföy edinme derdi ile sudan ucuz fiyat vererek sektöre h/p olarak zarar veren sigorta şirketlerinin de bu sürece gelinmesindeki olumsuz etkisi de göz ardı edilemez.”
Ortaya çıkan fiyat artışlarında, döviz kurunun etkisi de sigorta şirketlerinin suçu mu?
Yoksa değer kaybına yönelik tazminat talepleri de sigorta şirketlerinin suçu mu?
Yada trafik sigortalarındaki gerçekleşen hasarların %57’nin de bedeni hasarlardan oluşması da sigorta şirketlerinin suçu mu?
Yoksa trafik sigortası genel şartlarındaki belirsizlik nedeni ile mahkemeler tarafından verilen destekten yoksunluk tazminatının kararı da sigorta şirketlerinin suçu mu?
Yada Türkiye’de trafikte olan 3.7 milyon trafik sigortasız dolaşan araçlar da sigorta şirketlerinin suçu mu?
Peki tavan fiyat uygulaması zorunluluğu da sigorta şirketlerinin suçu mu?
Haberde taksici diyor ki: “Aracın bedeline yakın trafik sigortası parası ödeniyormuş.” Bu yoruma da bir meslektaşım aynı haber de hak veriyor.
İyi de kimse sormuyor Trafik sigortasının aracın bedeli ile ne alakası var diye.Trafik sigortası sigorta yapılan aracı değil, karşı tarafı ve 3.şahısları koruyan mali sorumluluk poliçesi değil mi?
3000 TL’lik bir araç 50000 TL’lik bir araçtan daha az mı hasar yapıyor.
Karşı tarafa vuran kim?
250000 tl’lik bir Mercedes Kaza yapınca karşı tarafa zarar veriyor da 3000 TL’lik bir araç kaza yapınca karşı tarafa daha az yada hiç zarar vermiyor mu?
Peki neden olaya bardağın dolu olan tarafından bakmıyor kimse?
Hazine bu konuya el atmayıp sigorta şirketlerini kötü çocuk ilan ediyorsa, Peki,Sigorta primlerinin aşırı yükselmesi ile oluşacak manevi caydırıcı güç, trafik kazalarının ciddi oranda azalmasına sebep olmayacak mı? Sürüş güvenliği gelmeyecek mi? İnsanlar yüksek poliçe primleri ile karşı karşıya kalmamak için daha dikkatli araç kullanmayacak mı?
Neden insanlar birde bu bakış açısı ile olaya yaklaşmak istemiyorlar.
Unutmayınız sigorta şirketleri vakıf değildir.Hepsi ticari şirketler olup para kazanmak için faaliyet göstermeye çalışıyorlar.Ancak zarar ettirilen de suçlanan da Sigorta şirketleri.Yazık ki ne yazık.
Tavan fiyat uygulamasından önce serbest tarife ile sigorta şirketleri istedikleri fiyatı verebiliyorlardı.Zarar eden sigorta şirketi yüksek fiyatlandırma yapıyor, Portföy toplamak isteyen sigorta şirketi daha uygun fiyatlandırma yapıyordu.Sonuçta sigortalı araştırarak en uygun fiyat veren sigorta şirketinden trafik sigortası yaptırıyordu.
Bir şirket aynı araca 17000 TL fiyat verirken bir başka sigorta şirketi 700 TL fiyat verebiliyordu.
Ancak tüketici kendine göre uygun fiyata olan poliçeyi alabiliyordu.
Araçlarını çarpışan oto gibi kullanan Taksiciler, Minibüsçüler, Kamyoncular ayaklandı ve Hükümete yakın gruplar sayesinde Hazine müsteşarlığı Sigorta şirketlerine tavan fiyat uygulamasını zorunlu hale getirdi.
Ne diyeyim ki?
“Cahil dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun.!!!!
Peki Olan kime oldu?
Olan Zararını kompanse etme şansı kalmayan sigorta şirketlerine oldu.
Olan Komisyonu düşen acentelere oldu.
Olan kaza yapmayan hasarsız Tüketiciye oldu.
Çünkü tavan fiyat uygulama zorunluluğu sonucu zarar eden sigorta şirketleri zararlı ve hasarlı sigortalılarında tavan fiyatın üstüne çıkamayacağı için fiyatlarını genel fiyatlandırmada arttırmak durumunda kaldı.
Peki şimdi kim kazandı.?!!
“Kim kazandının yanıtını bulmaya çalışalım hepberaber. Ama bildiğim çok net bir şey var.En masum olup bu işin tek kaybedeni Sigorta Acenteleri oldu.”
İçinizi mi kararttım sabah sabah?
Hadi kalın sağlıcakla,
Özgür YILMAZ
TEKSADER Yönetim Kurulu Üyesi